Salyangoz, canlılarının yaşadığı yerler tatlı su, kara ve denizdir. Rutubetli yerleri çok severler. Salyangozların vücutları çıplaktır ancak çok ince bir kabuğu bulunur. Karınlarının altında bulunan kaslı ayaklarla sürünürler. Ağızların da “radula” denen diş yani bir dil bulunmaktadır. Karada yaşayan salyangoz türleri bahçeleri büyük zarara sokar. Kara salyangozunun ömrü 15 yılı aşmaktadır. Bu salyangozun yüzlerce türü bulunmaktadır.
Salyangoz
Salyangoz yumuşakçalar gurubunun, karından bacaklılar sınıfına giren birçok türüne verilen isimlerdir. Alt tarafta hareketi sağlayan kaslı ayak, sırtın da vücudu örten şeffaf kıvrımlı bir kabuk ve başın da iki çift anten bulunur. Salyangozdaki antenlerin öndekileri kısa olmaktadır, doku ve koku görevi yapmaktadır. Gözler, arka da uzun kısmın ucundadır. Salyangozların kabuksuz olanlarına sülük veya sümüklü böcek denmektedir. Deri altların da küçük bir kabukları bulunmaktadır. Rutubetli yerler de büyük taşlar altında bulunur, ağaçlık ve orman gibi yerlerde bol rastlanır. Bitkilerin yeşil kısımlarını yediklerinden bahçe ve bostanlara büyük zararlar verirler.
Salyangozdan korunma yolları
Salyangozlar genellikle otçul olmaktadır, bitkilerin üzerinde bulunan taze sürgünleri yediği için zarara sebep olabilirler. Çiftçiler salyangozlardan korumak için ürünlerini çeşitli yöntemler kullanarak korurlar. Salyangozlar az sayıda oldukların da toplanarak uzak bir yere götürülürler. Çok oldukların da bahçe duvarlarına, ağaçlara, sebze aralarına sarımsak suyu dökerek ya da sarımsak asarak uzak kalmalarını sağlayabilirsiniz. Salyangozdan korunmanın bir diğer yolu bakır çubuklardır. Bakır şeritler salyangozların salgıladığı sıvıyla etkileşime girerek akım oluşturarak uzaklaşmalarına sebep olduğu düşünülmektedir.
Salyangozları Hangi Canlılar Yer
Salyangozlarla beslenen çok sayıda hayvan türü bulunmaktadır. Kuşlar, kırkayaklar, kertenkeleler, kurbağalar, bazı büyük salyangoz türleri, böcekler salyangozlarla beslenen canlılardandır. Salyangozların deniz, tatlı su ve karada yaşayan çeşitli renk ve boylarda birçok türü bulunmaktadır. Eski dönemlerde güzel renkli ve şekilli birçok deniz salyangozu kabuğu para yerine kullanılırdı. Çoğunlukla yaprak ve yosun gibi bitkisel gıdalarla beslenir. Ağızların da Radula denen dilleri vardır, bu dillerde dişler bulunmaktadır. Çilek, marul ve bostanların yeşil kısımlarını yerler ve büyük ziyanlar verirler. Aşınan dişler tekrar yenilenir. İç organları 180 derecelik bir dönebilir. Koruyucu kabukları, manto adı verilen derideki salgılar sonucu meydana gelir. Eklem bacaklılar gibi kabuk veya deri değiştirmezler. Hayvan büyüdükçe buna bağlı olarak ta kabuk da büyür.
Salyangozların Organları
Yürekleri iki gözlü olup, yürek zarı çevrilidir. Açık kan dolaşımına sahip olmaktadırlar. Kan, manto boşluğun da bulunan solunum organların da temizlendikten sonra canlının yüreğine gelmektedir. Yüreklerinde sürekli temiz kan bulunur. Deniz salyangozları, su altın da solungaç solunumu yaparlar. Bazı kabuksuz türler de deri solungaçlara yardımcı olmaktadır. Dağ ve bahçe salyangozu kara da yaşayanlar akciğer solunumu yapmaktadırlar. Daha doğrusu ön tarafta bulunan manto boşluğunun bol damarlı üst bölgesi, solunum organı görevi üstlenmiştir. Tatlı su da yaşayan akciğerli salyangozlar solungaçlarını hava ile doldurmak için bazen su yüzeyine çıkmak zorundadırlar. Salyangozlar yönlerini manyetik alanına göre bulurlar. Sürünürken sümüksü iz bırakırlar. Kabukları vücuda bir kasla bağlıdır.
Kara Salyangozları Nasıldır?
Kara salyangozlarında gözler uzun olan anten çiftlerinin ucunda bulunmaktadır. Kısa olan ön kolları doku ve koku sinirleri çok zengindir. Su salyangozlarının çoğun da gözler, antenlerin dibinde kısa sapçıkların üzerinde bulunmaktadır. Kara salyangozları besin olarak çürümüş hayvansal artıklarla beslenir ve nemli alanları tercih ederler. Çoğunlukla yağmurdan sonra, gece hareket etmektedirler. Soğuk yerler de yaşayan kara salyangozları kış uykusuna yatmaktadırlar. Salyangozlar kış ayın da kabuğuna girerek, kabuk girişi kısmına sertleşen bir salgı ile kapatarak toprak içine gömülür veya kendilerini ağaç gövdelerine yapıştırırlar. İlkbahar da uyanarak büyük bir hızla bahçelere saldırırlar. Ömürleri 4 veya 5 yıl kadardır. Kirpiler ve birçok kuş türleri bu canlıları yiyerek üremelerini kontrol altında tutarlar. Tatlı su ve denizler de balıklara önemli bir besin kaynağı yaratmaktadırlar. Tropik bölgelerin salyangozları bütün sene aktiftir. Soğuk bölgeler de yaşayan sülük salyangozları Eylül ve Ekim ayların da üredikten sonra ergen olanların çoğu kışın ölürler.
Salyangozlar Nasıl Ürer?
Salyangozların çoğu dişi olduğundan aynı birey, hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahip olabilmektedir. Üreme dönemlerinde aşk okları atarak birbirlerini tahrik etmektedirler. Dişi salyangozlar, karşılıklı olarak birbirlerini döllediği gibi bazen de eşlerden biri dişi, diğeri erkek olarak görev yapabilmektedir. Kara salyangozları, kabuklu yumurtalarını toplu şekilde yaprak ve toprak kovukları içine bırakırlar. Su türleri ise yumurtalarını jelatinsi bir kitle içinde tabana yapıştırır veya akıntıya bırakırlar. Açık denizlerde rastlanan yumurta köpükleri, eski zamanlar da denizciler tarafından sabun olarak kullanılmaktaydı. Kara salyangozlarının yumurtalarından ergen dişilere benzer yavrular çıkmaktadır. Deniz türlerinin birçoğun da değişim olduğundan üremeleri karmaşıktır. Salyangozların çoğu otçul olarak beslenmektedir. Parazit olan bir kaç türün dışın da, denizler de yaşayan etçil olanları da bulunmaktadır.
Zehirli Salyangoz Var Mıdır?
Salyangozların içinde zehir salgılayanları sülfürik asit püskürtenleri bulunmaktadır. İstiridye ve midye gibi kabuklarını açabilen usta avcılara rastlanabilmektedir. Hatta güçlü hortumlarıyla, balık avlayanları bile bulunmaktadır. Deniz yosunları yiyerek yaşamını sürdüren birçok çeşidi klorofili sindiremediğinden, yapraklara benzeyen deri saçaklar da depolama yapmaktadırlar. Buradaki klorofil ile güneş ışığın da fotosentez oluşarak salyangoza şekerli bir madde üretir. Bazı batı ve uzak doğu ülkelerin de, salyangoz aranan bir yiyecek türüdür. Romalılar, etrafı çevrili özel bahçeler de yemek için salyangoz çiftlikleri oluşturmaktaydılar. Salyangozların bazıları zehirli ham madde üretmektedirler ve birçok mikroba konaklık yaptıklarından tıbbi hastalıklara sebep olurlar. İslam dininde salyangoz yenilmesi yasaklanmıştır bir bakıma müsaade edilmemektedir.