Yeryüzündeki uçan küçük canlıların en tehlikelilerinden biri olan sivrisinekler, zararsız görünmelerine rağmen çoğunlukla tehlikeli virüsleri taşırlar. Sivrisinekler dar oval şekilli bir gövdeye sahiptir. Çoğunlukla beyaz, gümüş, yeşil veya yanardöner mavi pullarla gri renkte olup karınları boyunca beyaz çizgilere sahiptirler. Sivrisineklerin sahip olduğu renk desenleri kanat, gövde ve bacaklarının pullarla kaplanmasından kaynaklanır.
Sivrisineklerin, belirgin uzun bacakları vardır. Ayrıca dişi sivrisineklerin insanlardan ve evcil hayvanlardan kan almak için kullandıkları uzun bir hortumu (burun) vardır. Sivrisineklerin iki çift kanadı vardır. Sivrisineklerin gövdesi ince ve uzundur. Aynı zamanda uzun bacaklara sahiptir. Kanatlarının damarları boyunca skalaları vardır ve uzun gagaya benzeyen keskin emme ağız kısımları vardır. Bu iki özellik, sivrisinekleri diğer sineklerden ayırır. Sivrisinekler tatlı nektar, meyve ve diğer şekerli maddelerle beslenir. Sivrisinekler ayrıca tüylü antenlere sahiptir.
Sivrisineklerde Çiftleşme Nasıl Olur?
Dişi sivrisinekler yetişkinlik evresine ulaştıktan birkaç saat sonra çiftleşmeye hazırdır. Erkek sivrisinekler ise genellikle 24 saat içinde hazır hale gelir. Çiftleşme tipik olarak sivrisinekler uçuş halindeyken meydana gelir. Ancak bazen zeminde de meydana gelir. Dişi kanadı atımının tonu erkekleri cezbeder. Sivrisinekler arasındaki çiftleşme, çiftleşmenin ön davranışları olan kaynama alışkanlıkları ile ilişkilidir.
Sivrisinekler Neden Kan Emer?
Sivrisinekler hakkındaki yanlış bilgilerden biri de tüm sivrisineklerin kan emici olduğudur. Ancak gerçek aslında öyle değildir. Çünkü insanların ve hayvanların kanlarıyla beslenen sadece dişi sivrisinektir. Bazı sivrisinek türlerinin dişileri, ayrıca yumurtalıklarının olgunlaşması ve yumurtalarının gelişmesi için kandaki protein ile beslenir. Bu kan, çiftleşmeden önce veya sonra görülebilir. Dişi sivrisinekler kanı, kısmen koku alma duyusu ile kısmen de görme duyusu ile algılar. Bir sivrisineğin bir kan sahibini tespit edebileceği mesafe 6-27 metre arasında değişebilir. Araştırmalar, sivrisineklerin zaten diğer sivrisinekler tarafından saldırıya uğrayan ev sahiplerine çekildiğini göstermektedir.
İnsanlarda Sivrisinekleri Cezbeden Ne Olabilir?
Bir insanın vücut ısısı ve soluduğu karbondioksit sivrisinekleri insanlara çeker. Sivrisinekler ayrıca, koyu renkli giysilere, insanların terine ve hareketlerine karşı duyarlıdır. Bu duyarlılık onların insanlara yaklaşmasına yol açar.
Sivrisinekler Ne Kadar Uzağa Uçabilir?
Sivrisinekler, uçtukları zamana, rüzgar yönü ve diğer çevresel faktörlere bağlı olarak 10 mil kadar uzağa uçabilirler. Sivrisineklerin bu kadar uzağa uçuyor olmaları aslında yakın civardaki yerleşim yerlerini daima tehdit ediyor. Çünkü yaşadığınız bölgedeki sivrisinekleri kontrol etmek için çeşitli önlemler alsanız bile, yakın çevredeki diğer yerleşimlerin sivrisinekleri çekebilir. Bunun sonucunda, özellikle su kaynaklarının sivrisinekler tarafından istilaya uğrama ihtimali çok yüksektir.
Sivrisinekler Hangi Konularda Tehdit Oluşturur?
Sivrisinekler, insanlar dahil olmak üzere, memelilerin kanını emer ve bu kanla beslenir. Bu yüzden insan ve hayvanlara çok çeşitli ciddi hastalık mikropları geçirirler. Sivrisineklerin taşıdığı ve yaydığı hastalıklar genelde sıtma, sarı humma, zika ve ensefaliti gibi hastalıklardır. Sivrisinekler tarafından taşınan virüslerin bazıları ölümcül tehlikeler yayarlar. Örneğin, Batı Nil virüsü; tedavi edilmediği takdirde yüksek ateş, zayıflık ve komaya neden olabilecek grip benzeri semptomları içerir. Sivrisinekler yaydıkları salgın hastalıkların yanı sıra, açık havada bulunurken birçok kişi için oldukça sıkıntılı olabilir. Bunların ısırıkları, cildinizde şişkin kaşıntıya neden olabilir. Ayrıca başınızın etrafında sürekli olarak vızıldaması size hızlı bir şekilde kapalı mekanlara kaçma hissi verir.
Sivrisinekleri Kontrol Altına Almak Mümkün müdür?
Sivrisinekler, kalıcı göletler ve bataklıklar, geçici sel suları veya ormanlık havuzlar, drenaj hendekleri ve ağaç deliklerinde bulunan su, bitki yaprakları veya yapay kaplar dahil olmak üzere hemen hemen her türlü sulak ortama adapte olmuşlardır. Eğer bulunduğunuz bölge veya mesken durgun su içeriyorsa, buralar sivrisineklerin yumurtalarını bıraktığı yer olabilir. Sivrisineklerin kontrolü ilk bakışta çok zor gibi düşünülebilir.
Ancak yaşadığınız mekana yakın bir yerde bulunan ve bu zararlıların üremesi için fırsat verebilecek su kaynaklarını bulmalı ve ortadan kaldırmaya çalışmalısınız. Yine de sivrisinekleri meskeninizden tamamen ortadan kaldırmak imkansızdır. Sivrisinekler yumurtalarını durgun suyun üstüne koyarlar. Bu yüzden yaşadığınız yerdeki durgun su alanlarının azaltılması veya ortadan kaldırılması büyük ölçüde faydalı olur. Süs havuzları, evcil hayvan kaseleri ve çöp kutuları durgun su toplayabildiği için sivrisinekleri çekebilecek alanlardır. Sivrisinekleri önlemek için ayrıca, yaşadığınız bölgede bulunan bitki örtüsü miktarını azaltmaya çalışmalı ve peyzajınızın çok yoğun olmasına izin vermemelisiniz.
Sokaklarda ve ev önlerinde bulunan çimler kısa kesilmiş olmalıdır. Sivrisineklerin evinize girmesini engellemek için pencere ve kapıların sağlam aralıklara sahip olduğundan emin olmalısınız. Yağmur olukları, evcil hayvan kapları, bina civarındaki çöp konteynerleri sık sık kontrol edilmeli, aşırı çöp ve su ile dolu olmasına izin verilmemelidir.
Her ne kadar çok sevmesek de aslında ekolojik dengenin bir parçası olan sivrisinek türleri ile bir şekilde aynı dünyayı paylaşmak durumundayız. Bu nedenle sivrisinekleri bulunduğumuz ortamlardan tamamen yok etmek hem çok zor hem de yanlış bir tutumdur. Mümkün olduğu kadar sivrisineklerden korunmak için bazı tedbirler almalıyız. Ancak onlarla birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu da asla aklımızdan çıkarmamalıyız.