Yılanlar eski dönemlerden itibaren sürekli olarak kötü bir şekilde yorumlanmıştır. Eski dönemlerde yılanların etkisi bakımından bakıldığında manevi anlamda güç bakımından zayıf olan kişiler ile yılanlar sürekli olarak bir tutmuş ve aralarında bir bağlantı olduğu konusunu ortaya koymuştur. Bundan ayrı olarak ise eski dönemlerde yılanlar sürekli olarak şeytani güçler bakımından büyü ve ona benzer durumlarda kullanılmış ve yılanlar ile kötü güçler sürekli olarak bir tutmuşlardır. Bundan kaynaklı olarak yılanlar eski dönemlerde sürekli olarak bu kötü durumlarda bir araç olarak kullanılmış ve şeytani olan nesnelerde aynı şekilde yılanlar ile sembol edilmiştir.
Yılanlar Hakkında Mit ve Mitoslar
Eski dönemlerde ve şu an bazı kavimlere hala sürmekte olan yılanlara dair söylentiler bulunmaktadır. Yılanlar eski dönemlerde şu an olduğu gibi kimi zaman zarafet ile kimi zaman ise lanetin sembolü olmuştur. Yılanlar sürekli olarak eski dönem mit ve mitosları içerisinde de yer edinmiş ve bu mit ve mitoslar bizlerin de içerisinde yaşamış olduğumuz Anadolu coğrafyasına kadar bile ilerlemiş ve yerleşmiştir. Bu mit ve mitoslardan en çok bilineni ise elbette ki Medusa mitosudur. Medusa bildiğimiz gibi çok güzel bir kadın olmasına rağmen bir lanet büyüsü ile yarı yılan yarı insan olan bir yaratığa dönüşmüştür. Bundan da anlaşılacağı üzere yılanlar lanet ve büyü konularında eski dönemlerde sürekli olarak bir tutulmuş ve sürekli olarak paralel bir düzlemde ilerletilmiştir.
Yılanlar ve Mimari Gelişimler
Eski dönemlerde sürekli olarak yılanlar asil insanlar ve lanetli insanlar ile bir tutulmuştur. Yılanlar sürekli olarak bu kişi türleri ile bir tutulmaktan ayrı olarak mimari ile de bir tutulmuştur. Mimari konularda sürekli olarak yılan motifleri ile yılan figürleri kullanılmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere yılanların eski dönemlerde insan hayatı içerisinde çok büyük bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu yılan figürleri kendi ülkemiz içerisinde de büyük bir örnek olarak da gösterilebilecek olan Yere Batan Sarnıcı’dır. Bu mimari eser eski dönemlerde Bizans döneminde yapılmış olan ve şu an bile hala birçok kişi tarafından sürekli olarak ziyaret edilen dünyaca ünlü bir eserdir.
Yılanlar ve Biyolojik Bilgiler
Yılanlar bildiğimiz gibi sürekli olarak insanlar tarafından korkulan ve insanların uzak durdukları bir hayvandır. Bu hayvanlar hepimizin bildiği gibi bir sürüngen kategorisi içerisinde yer almaktadır. Yılanlar sürüngenler kategorisi içerisinde yer alan hayvanlardan en ünlüsü ve en korkulanıdır. Yılanlar farklı farklı boyutlarda yer almaktadır. Bu boyutlar özellikle de 10 cm civarından başlayarak bir kaç metre civarına kadar çıkmaktadır. Yılanlar özellikle de Antarktika kıtası hariç olmak üzere dünya üzerinde bulunan tüm bölgelerde bulunmaktadır. Özellikle de dünya üzerinde sayısı oldukça fazla olan yılan türleri arasında 600 civarı olan yılan türü zehirli olarak adlandırılmaktadır.
Yılan Zehirleri Ve Türleri
Dünya üzerinde yaklaşık olarak 3500 civarında yılan türü bulunmaktadır. Bu yılanlar özellikle de dünya üzerinde Antarktika harici olmak üzere tüm bölgelerde bulunmaktadır. Bu 3500 yılan türü arasında yaklaşık olarak 600 tanesi zehirlidir. Zehirli olan yılanlar özellikle de gözleri vasıtasıyla belirlenmektedir. Çoğu kişi yılanların zehirli olup olmaması konusunda renklerine göre ayırmaya çalışsalar bile bu oldukça yanlış bir durumdur. Çünkü yılanlar renklerine göre zehirli olup olmaması konusunda ayırt edilemezler. Yılanların zehirli olup olmamaları konusunda yılanın gözüne bakılarak anlaşılabilir. Zehirli olan yılanların gözleri elips şeklindedir. Zehirli olmayan yılanların ise gözleri çoğunlukla yuvarlaktır.
Yılanlar Hakkında Yanlış Bilinenler
Yılanlar bilindiğinin aksine zehirli olup olmaması konusunda renklerine göre değil gözlerinin yapısına bakılarak ayırt edilirler. Bunun yanı sıra ise yılanlar koku duyusundan mahrumdurlar. İçlerinde bulunan kokuları algılamaya yarayan organa dil vasıtası ile toplanan koku molekülleri iletilir ve işlenir. Bu vasıta ile beraber yılanlar koku alırlar. Ayrıca yılanlar bilindiğinin aksine yumurtlarlar. Çoğu kişi yılanların bir memeli olduğunu düşünseler bile bu oldukça yanlıştır. Yılanlar bir memeli değil yumurtlayan bir sürüngen olduğunu söyleyebiliriz. Yılanlar kimi zaman inanların onları öldükleri düşüncesinde olduklarında ani saldırılar ile insanları öldürebilmekteler. Yılanların öldüğünü düşündüğünüz anlarda onları oldukça uzak mesafelerde tutmalısınız. Aksi taktirde yılan ani bir hareket ile sizleri öldürebilir. Yılanlar avlarını yutmaları sırasında soluk borularını dışarıya çıkararak boğulmalarını da önlerler.
Yılanlar ve Tıp Dünyasına Etkileri
Yılan zehirleri birçok hastalık açısından panzehir olma özelliği taşımaktadırlar. Yılanlar oldukça etkin tükürük sistemi yapısına ve insanları aniden öldürebilecek kadar güçlü olan zehirlere sahiptirler. Bununla kaynaklı olarak ise tıp dünyası içerisinde bilim adamları bu etkin maddelerin en iyi ve kullanışlı şekilde insanların hayatlarını etkilemesi amacı ile beraber kullanılmıştır. Çok eski olmayan ve yüzyılımıza yakın olan zamanlarda başlamış olan zehirleri panzehir olarak dönüştürme çalışmaları şu an birçok ilaç ve maddelerin bizler için üretilmesini sağlamaktadır.